Prostat büyümesi belirtileri arasında idrar yapma zorluğu, sık idrara çıkma, geceleri idrara çıkma ihtiyacı ve idrar yaparken ağrı veya yanma yer almaktadır. Aynı zamanda erkeklerde yaşlandıkça yaygın olarak görülen bir durumdur. 50 yaşın üzerindeki erkeklerin yaklaşık yarısında görülebilmektedir.
Prostat büyümesi belirtileri ve tedavisi hakkında neler bilinmekte? Ortalama yaşam süresinin artmasıyla birlikte erkeklerde yaşam kalitesini etkileyen ve ciddi öneme sahip prostat büyümesi, önceden önlenebilir mi, yoksa her durumda ameliyat mı gereklidir? önceden alınması gereken tedbirler nelerdir? Uzm. Dr. Ender Saraç ve Memorial Şişli Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Acar, bu konuda kritik bilgileri bizimle paylaştılar.
Aynı zamanda, prostat organı, idrar kesesinin hemen altında konumlanan, bezelye büyüklüğünde bir yapıdır. Buna ek olarak, prostat bezi, idrar yolunu çevreleyen bir bölge içinde bulunmaktadır. Prostat büyümesi, erkeklerde yaşlandıkça sıkça rastlanan bir durumdur.
Prostat büyümesi, prostat bezi normal boyutunun ötesinde genişlediğinde ortaya çıkar. Bu genişleme, idrar yoluna baskı yaparak idrar yapmayı zorlaştırır. Prostat büyümesinin belirtileri arasında idrar yapma zorluğu, sık idrara çıkma, gece idrara çıkma ihtiyacı, idrar yaparken ağrı veya yanma ve tamamen boşaltamama yer almaktadır.
Prostat büyümesi tedavisi, belirtilerin şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Hafif belirtilere sahip olan bireylerde genellikle ilaç tedavisi tercih edilmektedir. Şiddetli belirtilere sahip olanlarda ise cerrahi müdahale gerekir.
Erkeklerde yaşlandıkça karşılaşılan prostat büyümesi, oldukça yaygın bir durumdur. Belirtileri olan bireylerin, bir uzmana başvurarak gerekli tedaviyi almaları önemlidir.
Bunun yanı sıra, toplumda genellikle tabu olarak kabul edilen bir gerçek de, prostatın doğrudan cinsellikle bağlantılı bir organ olduğudur. Bu konuda görüş belirten Prof. Dr. Oğuz Acar, “İnsanlar, cinsel sorunlar yaşayacakları endişesiyle, prostat ve prostat büyümesi problemlerine rağmen tedaviye yönelmekten kaçınıyorlar. Ancak prostat tedavisi, cinsel hayatı olumsuz etkilemez” şeklinde konuştu.
Prostat konusundaki bilgileri paylaşan Acar, “Prostat hastalıklarında, PSA adını verdiğimiz bir test uygulanır. PSA testi, çeşitli prostat hastalıklarında artan bir değere işaret eder, ki bunların en önemlisi prostat kanseridir. Kan testiyle PSA değerine bakarız. PSA değeri artarsa, bu bir sorun olduğunu gösterir. Aynı zamanda prostat iltihabı da PSA seviyelerini yükseltir. İyi huylu prostat büyümesinde de PSA değerleri yükselir. Doğru teşhis için doktora başvurmalısınız” şeklinde konuştu.
Prostatın doğal olarak herkesin yaşamında büyüdüğünü vurgulayan Acar, “Ergenlik döneminde 1-2 gramdan 10-15 grama kadar büyür. Sonrasında vücuttaki erkeklik hormonları, özellikle de androjenlerin etkisiyle büyümeye devam eder. Yaklaşık olarak 50-60 yaş civarında semptom gösteren ve tedaviye ihtiyaç duyan erkeklerin oranı yüzde 25’tir. Bu bireylerin beşte birinde zaman içinde ameliyat gerektirecek kadar büyüme görülebilmektedir. 60-70 yaş arasında ise bu oran yüzde 50’ye yükselir” ifadelerini kullandı.
Uzman Dr. Ender Saraç ise, prostat büyümesi hakkında şu önerileri yaptı: “Prostata soğuk iyi gelmez. Prostatın hoşlanmadığı bir şey üşümektir. Hijyenik olmayan, sağlıksız ve çok eşli bir cinsel yaşam da prostatı zorlayan bir durumdur. Kabızlık da olumsuz etki yapar. Belli bir yaşın üzerinde su tüketimini kısıtlamayın. Vücudu susuz bırakmayın. Ayrıca, asidik ve şekerli içecekler idrar miktarını artırır. Bu nedenler, bunlardan uzak durun” dedi.
Prostat büyümesi konusundaki erteleme hakkında vurgu yapan Saraç, “Hem cinsel fonksiyonların sağlıklı olması hem de prostat büyümesinin yavaşlatılması, hatta bazı çalışmalarda geri çevrilmesi mümkündür. Üstelik Pygeum (Afrika eriği), prostat büyümesini yavaşlatmada önemli bir role sahiptir. Pygeum, Afrika eriği ağacının kabuklarından elde edilen bir özüt içerir. Ayrıca Fransa’da oldukça yaygın olan, Avrupa’da popülerleşen ve ABD’de de yakın zamanda kullanılmaya başlanmıştır. İçeriğinde BETA-SITOSTEROL gibi önemli bir madde bulunmaktadır. Bu maddeler mikropsuz iltihapla mücadele eder ve testosteron üretimini dengeleyerek prostatın küçülmesine yardımcı olur. Yapılan araştırmalarda idrar akışında %23 oranında iyileşme, idrar kalıntılarında %24 ve gece idrara çıkmalarda %19 oranında düzelme gözlemlenmiştir” şeklinde konuştu.
Uzm. Dr. Ender Saraç, “Pygeum ile birleştirilen, süs bitkisi olarak kullanılan saw palmetto (bodur palmiye), prostat büyümesi gibi şikayetlerde tercih edilen bir çözüm sunmaktadır. Ayrıca, yaşlı Kızılderili liderlerin meyve ve yaprakları tükettiği bilinmektedir. Bodur palmiye bitkisi, anti-enflamatuar yani mikropsuz iltihapla mücadele eden bir etki sunar. Böylece idrardaki yanma ve sızı etkileri azalır. Saw palmetto aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirir. Aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonlarını azaltıcı bir etkisi bulunmaktadır. Saç sağlığına olan olumlu etkisi de ek bir avantajdır. Üstelik, saç dökülmesini önleyebilmektedir” dedi.
Avrupa Üroloji Birliği tarafından kabul edilen bu bitkisel çözümlerden biri olarak öne çıkan ve kapsül formunda da sunulan saw palmetto içeren preparatların, BETA-SITOSTEROL bakımından zengin olanlarının tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Oğuz Acar, “Bu bitkisel preparatlarda, özellikle BETA-SITOSTEROL içeriği yüksek olanlar tercih edilmelidir. Kimyasal formül incelendiğinde, bu beta sitosterollerin testosteron ile neredeyse aynı görüntüye sahip olduğunu görebiliriz. Ancak, prostat büyümesine sebep olmazlar” açıklamasını yaptı.
Saraç, “Saw palmetto (bodur palmiye) bitkisinden elde edilen ekstre, Pygeum ve çiğ kabak çekirdeği kombinasyonunun oldukça etkili olduğunu belirtiyor. Menünüze sarımsak, domates, karpuz, ve ısırgan çayını eklerseniz, belirli bir yaşta sağlıklı, hijyenik ortamlarda üretilen, ruhsatlı preparatlardan yararlanarak prostat büyümesi hastalığını ve erken yaşlanmayı yavaşlatabilirsiniz. Ayrıca, 40’lı yaşlardan itibaren bu tür ürünlerin kullanılması, iyi huylu prostat büyümesi hastalığının da önüne geçebilmektedir. Ancak bunları aktarlardan almak doğru bir seçenek değildir. Doktor tavsiyesiyle etkisi kanıtlanan bitkisel destek ürünlerini kullanmalısınız.” şeklinde konuştu.
Tempo Online‘ı artık Pinterest‘te de takip edebilirsiniz!