Kedi fobisi, kedilerle ilgili olarak aşırı bir korku veya kaygı duyma durumudur. Bu fobi, kedi görüşü, dokunuşu veya sesleri gibi kedi ile ilgili farklı estetik veya işitsel uyaranlara yanıt verilerek ortaya çıkabilir. Kedi fobisi, kedi görüşünden kaçınma, kedi sesine karşı aşırı tepki verme veya kedi dokunuşundan kaçınma gibi belirtileri içerebilir.
Kedi fobisi olan kişiler, kedi ile karşılaştıklarında aşırı bir kaygı veya korku hissederler. Aynı zamanda bu durum onların hayat kalitesini ve günlük aktivitelerini olumsuz etkileyebilmektedir. Bununla birlikte kedi fobisi olan kişilere, bu durumun tedavisi için bir terapist veya psikolog ile çalışması önerilmektedir. Terapi, kedi fobisi olan kişinin kaygısını azaltmasına ve kedi ile iletişim kurmasına yardımcı olabilir ve bu durumun üstesinden gelmesine yardımcı olabilir.
Öncelikle köpek fobisi, köpeklere karşı aşırı bir korku veya kaygı duyma durumudur. Bu fobi, köpek görüşü, dokunuşu veya sesleri gibi köpek ile ilgili farklı estetik veya işitsel uyaranlara yanıt verilerek ortaya çıkabilir. Köpek fobisi, köpek görüşünden kaçınma, köpek sesine karşı aşırı tepki verme veya köpek dokunuşundan kaçınma gibi belirtileri içerebilir. Ayrıca köpek fobisi olan kişiler, köpek ile karşılaştıklarında aşırı bir kaygı veya korku hissederler ve bu durum onların hayat kalitesini ve günlük aktivitelerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle köpek fobisi olan kişiler, bu durumun tedavisi için bir terapist veya psikolog ile çalışması önerilir. Terapi, köpek fobisi olan kişinin kaygısını azaltmasına ve köpek ile iletişim kurmasına yardımcı olabilir ve bu durumun üstesinden gelmesine yardımcı olabilir.
Kedi fobisi ve köpek fobisi, bireyin yaşam kalitesini etkilediği gibi günlük yaşamında dışarıya çıkamama, kedisi ya da köpeği olan arkadaşıyla görüşememe gibi sosyal sorunlara da yol açabiliyor. Ellerde ayaklarda uyuşma, terleme, titreme sık nefes alışverişi, kalp ritminde artış gibi anksiyete belirtilerinin ortaya çıkabileceğini belirten uzmanlar, bu fobinin tedavi edilebileceğini belirtiyor. Bilişsel davranışçı terapi yöntemlerinden biri olan sanal gerçeklik gözlüğü uygulamasıyla duyarsızlaşma sağlanabiliyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, kedi ve köpek fobisine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Fobiyi “kişinin belirli nesneler durumlar ya da olaylar karşısında kapıldığı, dehşet veren olağan dışı korku ve kaygı” olarak tanımlayan Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Kedi ve köpek fobisi ise kişinin köpek ya da kedi ile karşılaştığında hissettiği son derece baskılı, mantıksal açıklamalar ile ikna edilemeyen dehşet veren korku seviyesidir.” dedi.
Cemre Ece Gökpınar Çağlı, kedi ve köpek fobisinin, kedi veya köpek görme ihtimaline karşı evden çıkıp günlük aktivitelerini yapmasını bile engelleyebilecek düzeye ulaşabileceğini söyledi.
Şehir hayatında dahil günlük yaşamda her an karşılaşılabilecek kedi ve köpeklere dair fobiye sahip olan kişilerin bu durumda yoğun sıkıntı ve işlevsellikte azalma yaşadıklarını kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Hayvan fobilerinde kişinin hayvana maruz kalması, son derece katlanılamaz bir panik ve korku hali içermektedir. Bu durum kişinin o hayvanı televizyonda görmesiyle de tetiklenir.” dedi
Anksiyete belirtilerinin bu durumlarda ortaya çıktığını kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Ellerde ayaklarda uyuşma, terleme, titreme sık nefes alışverişi, kalp ritminde artış gibi belirtiler ortaya çıkar.” dedi.
Bu belirtilerin kişide bir zaman sonra kaçınmaya yol açacağını kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Kaçınmalar kişinin fobi geliştirdiği nesneyle, olayla ya da durumla karşılamamak üzere yapmaktan kaçındığı durumlar olarak adlandırılmaktadır. Örneğin kedi besleyen arkadaşının evine gitmemek, markete giderken evden tek başına çıkamamak gibi. Kaçınmalar fobiyi besler.” uyarısı yaptı.
Fobinin tedavi edilebildiğini kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, tedavi yöntemlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Fobi tedavilerinde en işlevsel yöntemler arasında bilişsel davranışçı terapiler yer almaktadır. Zaman zaman fobilerin zemininde kişinin geçmişte yaşadığı travmalar ve olumsuz düşünce kalıpları da yer almaktadır. Bu durumlarda ise EMDR tekniği oldukça olumlu yanıtlar almamıza yardımcı olmaktadır. Bilişsel davranışçı terapilerde kişinin bilişleri – kognisyonları ve davranışları ele alınmaktadır. Kaygı belirtileri ve fobiye dair detaylı psikoeğitim verildikten sonra kademeli olarak kişinin kaçınılan ve fobi duyulan nesne ile duyarsızlaştırılması aşaması başlamaktadır. Bu seans odasında terapistle başlandığı gibi seans dışında danışanın alacağı ödevlerle desteklenmektedir.”
Seans odasında yapılan kademeli duyarsızlaştırmalarda son dönem en büyük yardımcılarının VR (Sanal Gerçeklik Gözlüğü) uygulaması olduğunu kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Profesyonel bir program ile hayvan ve çeşitli fobilere karşı duyarsızlaşma sağlamak adına çeşitli modüller ve sahneler geliştirilmiştir. Danışan terapist ile seans odasında duyarsızlaştırma çalışmalarına başlamaktadır. Gerekli görülen durumlarda psikiyatri hekimi değerlendirmesi ve farmakoterapi desteğine de ihtiyaç duyulabilmektedir.” dedi.