Montrö Boğazlar Sözleşmesi Önemi ve Bitiş Tarihi

Montrö Boğazlar Sözleşmesi önemi nedir? bitiş tarihi ne zaman bitecek, hangi tarihte bitiyor, sonuçları, orjinal metni, 19 madde ve diğer maddeleri, Montrö anlaşması neyi sağlamıştır?

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Önemi ve Bitiş Tarihi
Yayınlama: 20.12.2022
Düzenleme: 20.12.2022 21:02
A+
A-

Montrö Boğazlar Sözleşmesi önemi ve bitiş tarihi… Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936’da imzalanmıştır. Ayrıca Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale Boğazı’nda kontrol, savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. İşte Montrö Boğazlar Sözleşmesi önemi ve detayları…

Sözleşme, Türkiye’ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir, barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. Sözleşmenin şartları, özellikle Sovyetler Birliği Donanması’na Akdeniz’e erişim hakkı sağlaması yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur.

1923’te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi’nin yerine geçmiştir. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu’nun da görevi sonlanmıştır.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Önemi ve Bitiş Tarihi

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Önemi ve Bitiş Tarihi

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Önemi

Türkiye, Lozan Antlaşması’yla birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi’nin getirdiği kısıtlamalardan dolayı daima endişe içinde olmuştu. Sözleşmenin imzalandığı tarihlerde güncelliğini koruyan silahsızlanma ümitlerine güvenen Türkiye’nin silahlanma yarışının tekrar başlamasıyla duyduğu huzursuzluk giderek artmıştı. Peki, Montrö Boğazlar Sözleşmesi önemi nedir? Montrö Boğazlar Sözleşmesi ne anlama gelmektedir?

Türkiye, duyduğu bu huzursuzluğu ve Boğazlar’ın statüsünde değişiklik yapılması yolundaki teklifini konu ile ilgili imzacı devletlere duyurduğunda farklı kutuplarda yer almaya başlayan bu devletlerin hemen hepsinden ortak bir anlayış görmüştü. İngiliz Dışişleri Bakanlığının 23 Temmuz 1936 tarihli bir notasında konu hakkında şu görüşlere yer verilmiştir: “Türkiye’nin Boğazlar Sözleşmesi’nin değiştirilmesi ile ilgili isteği haklı kabul edilmektedir.”

Boğazların statüsü ve gemilerin geçiş rejimi ile her zaman yakından ilgilenen Birleşik Krallık’ın Türkiye’yi desteklemesine paralel olarak Balkan Antantı Daimi Konseyi’nin 4 Mayıs 1936’da Belgrad’da yaptığı toplantıda Türkiye’nin teklifini destekleme kararı alınmıştır. Türkiye’nin girişimi Lozan Boğazlar Sözleşmesi’nin diğer akitleri tarafından da kabul edilince Boğazlar’ın rejimini değiştirecek olan konferans, 22 Haziran 1936’da İsviçre’nin Montrö kentinde toplanmıştır.

İki ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936’da Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Türkiye’nin imzaladığı yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye’nin kısıtlı hakları iade olmuş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye’ye geçmiştir. Türkiye daha önce Sovyetler Birliği ile yaptığı saldırmazlık antlaşması uyarınca Sovyetler Birliği’nin de desteği alınmıştır. Sözleşme 9 Kasım 1936’da yürürlüğe girmiş ve Milletler Cemiyeti Sözleşme Serisi’ne 11 Kasım 1936’da kaydedilmiştir. Günümüzde yürürlüktedir.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Nedir?

Barış zamanında, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, hiçbir işlem (formalite) – sağlık denetimi hariç – olmaksızın Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır.
Savaş zamanında Türkiye, savaşan değilse bayrak ve yük ne olursa olsun Boğazlar’dan geçiş özgürlüğünden yararlanacak. Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.

Savaş zamanında Türkiye savaşta ise, Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla Boğazlar’da geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler Boğazlar’a gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde Türk makamların gösterdiği yoldan olacaktır.

Türkiye’nin kendisini yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda, Boğazlar’dan geçiş tam özgürlüğünden yararlanacaklardır. Ancak gemilerin Boğazlar’a gündüz girmeleri ve geçişin her seferinde Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir. Kılavuzluk, bir durumda mecbur bırakacak; ancak ücrete bağlı olmayacaktır.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Orjinal Maddeleri

24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan’da imza edilen “Boğazların Tabi Olacağı Usule Dair Mukavelename”nin yerine kaim olmak üzere 20 Temmuz 1936 tarihinde Montreux’de imzalanan yeni mukavelenamenin tasdik edilmesine dair kanun maddeleri şu şekildedir:

1. Barış Zamanı

Karadeniz’e kıyısı olan devletler, bu deniz dışında yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltılarını, tezgâha koyuştan ya da satın alıştan Türkiye’ye vaktinde haber verilmişse, deniz üslerine katılmak üzere Boğazlar’dan geçirme hakkına sahip olacaklardır. Söz edilen devletlerin denizaltıları, bu konuda Türkiye’ye ayrıntılı bilgiler vaktinde verilmek koşuluyla, bu deniz dışındaki tezgâhlarda onarılmak üzere de Boğazlar’dan geçebileceklerdir.

Gerek birinci gerek ikinci durumda, denizaltıların gündüz ve su üstünden gitmeleri ve Boğazlar’dan tek başlarına geçmeleri gerekecektir. Savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçmesi için, Türk Hükûmeti’ne diplomasi yoluyla bir ön bildirimde bulunulması gerekecektir. Bu ön bildirimin olağan süresi sekiz gün olacaktır; ancak, Karadeniz kıyıdaşı olmayan devletler için bu süre on beş gündür.

Boğazlar’dan geçecek bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek toplam tonajı 15.000 tonu aşmayacaktır.

Herhangi bir anda, Karadeniz’in en güçlü donanmasının (filosunun) tonajı sözleşmenin imzalanması tarihinde bu denizde en güçlü olan donanmanın (filonun) tonajını en az 10.000 ton aşarsa diğer kıyıdaş ülkeler Karadeniz donanmalarının tonajlarını en çok 45.000 tona varıncaya değin arttırabilirler.

Bu amaçla, kıyıdaş her Devlet, Türk Hükûmetine, her yılın 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde, Karadeniz’deki donanmasının (filosunun) toplam tonajını bildirecektir; Türk Hükûmeti de, bu bilgiyi, kıyıdaş olmayan diğer devletlerle Milletler Cemiyeti nezdinde paylaşacaktır.

Bununla birlikte, Karadeniz kıyıdaşı olmayan bir ya da birkaç Devlet, bu denize, insancıl bir amaçla deniz kuvvetleri göndermek isterlerse, bu kuvvetin toplamı hiçbir varsayımda 8.000 tonu aşamaz.

Karadeniz’de bulunmalarının amacı ne olursa olsun, kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemileri bu denizde yirmi-bir günden çok kalamayacaklardır.

2. Savaş Zamanı

Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, savaş gemileri yukarıdaki koşullar içinde, Boğazlar’da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.

Saldırıya uğramış bir Devlete ve Türkiye’yi bağlayan bir karşılıklı yardım antlaşması gereğince yapılan yardım durumları dışında savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçmesi yasak olacaktır.
Karadeniz’e kıyıdaş olan ya da olmayan devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, kendi limanlarına gitmek maksadıyla boğaz geçişi yapabilirler.

Savaşan devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar’da herhangi bir el koymaya girişmeleri, denetleme (ziyaret) hakkı uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır.

Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükûmeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.

Türkiye kendisini yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayarsa, Türkiye savaş durumu geçiş rejimini uygulayacak. Ancak Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye’nin aldığı önlemleri 3’te 2 çoğunlukla haklı bulmazsa Türkiye bu önlemlerini geri almak zorunda kalacaktır.

Uçaklar

Sivil uçakların Akdeniz ile Karadeniz arasında geçişini sağlamak amacıyla, Türk Hükümeti, Boğazların yasak bölgeleri dışında, bu geçişe ayırdıkları hava yollarını gösterecektir. Ayrıca sivil uçaklar, Türk Hükümetine, ara sıra (tarifesiz) yapılan uçuşlar için üç gün öncesinden bir ön bildirim ile, düzenli (tarifeli) servis uçuşları için geçiş tarihlerini belirten genel bir ön-bildirimde bulunarak, bu yolları kullanabileceklerdir.

Öte yandan, Boğazların yeniden askerleştirilmiş olmasına bakılmaksızın, Türk Hükümeti, yine de Türkiye’de yürürlükte olan hava ulaşımı yönetim kuralları uyarınca, Avrupa ile Asya arasında Türk ülkesi üzerinden uçmalarına izin verilmiş olan sivil uçaklara, tam bir güvenlik içinde geçmeleri için gerekli kolaylıkları sağlayacaktır. Bir uçuş izninin olduğu durumlarda, Boğazlar bölgesinde izlenecek yol belirli dönemlerde gösterilecektir.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Nedir? İşte Genel Hükümleri

Boğazlar kayıtsız şartsız Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakılarak, tahkimat yapmak hakkı tanınacaktır.
Türk Hükûmeti, sözleşmenin, savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçişine ilişkin her hükmünün yürütülmesine göz kulak olacaktır.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Fesih Şartları ve Bitiş Tarihi

Sözleşmenin süresi, yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak, 20 yıl sürecektir. Ayrıca, sözleşmenin 1. maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesinin sonsuz süresi olacaktır.

20 Temmuz 1956’da sözleşmenin süresi bitmiş, sözleşmeyi imzalayan devletler Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni değiştirme girişiminde bulunmuşlardır. Ancak başarılı olamamışlardır.

Uluslararası Deniz Hukuku kuralları ve fesih şartlarında da belirtildiği gibi gemilerin uğraksız geçiş (transit değildir) hakkı gereği sözleşmenin değişmesi durumunda dahi, sözleşmenin I sayılı Ek’i değişmedikçe Türk Boğazları’ndan geçecek hiçbir gemiden zorunlu olarak, sözleşmenin I sayılı Ek’inde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka ücret talep edilemeyecektir.

Tempo Online

Kaynakça: https://tr.wikipedia.org/wiki/Montr%C3%B6_Bo%C4%9Fazlar_S%C3%B6zle%C5%9Fmesi

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.